Can sıkıntısı nedeniyle ne yapsam ne yapsam diye düşünürken bir şiir yazayım dedim. Şiirden hiç anlamama rağmen aklıma nereden geldi bilmiyorum ama bir başlayınca gerisi geldi zaten. Veee işte duygusal şiirim olan “Gecenin Sessiz Karanlığında” karşınızda…
Gecenin sessiz karanlığında,
Hep bir ışık bekler dururdum.
Deniz feneriyle aydınlandı dünyam,
İçtim geceyi bir yudumda,
Duruldum...
İçtim sabaha dek,
Bütün düşüncelerime kör kuyulara attım.
En azından öyle sandım,
İçki derdimi anlamış olmalı ki,
Söyleyemediklerimi kusmaya başladım.
Neydi beni bu duruma sokan?
Düşünedurdum...
En çok canımı acıtan şeyi,
En çok neden dediğim şeyi,
Aklıma getirdim.
Nedir beni bu duruma sokan?
Bilemedim...
Sabah kendime geldim,
Bankta yattığımı görünce irkildim,
Kendimden iğrendim,
Koştum, koştum,
Durmadan...
Kaçtığımı sandım kendimden,
Gerçek beni ele verir diye korktum.
Pes ettim artık,
Yoruldum.
Gerçeğin sarp kayalıklarına düştüm,
Sonra sen çıktın birden,
Aniden...
Elini uzattın bana,
Sımsıkı tutundum sana,
Güçlendim, yılmadım sandım,
Sen bırakınca elimi,
Şimdi anladım!
Ben şimdi bıraktığın yerdeyim,
Gecenin sessiz karanlığında...
Çok amatörce olduğunun farkındayım fakat inanın elimden gelen en iyisi buydu. 😀 Bu duygu yoğunluğu gece gece nasıl oluştu açıkçası hiç farkında değilim. Şiirimi okuyup şiirin duygusunu benimle paylaştığınız için teşekkür çok ederim.
Yorum yaparken:
1. Yaptığınız yorumun, mutlaka yazı ile alakalı olmasına özen gösteriniz.
2. Yorumlarınızda yazım ve dil bilgisi kurallarına uymaya çalışın lütfen.