Yanlışlar ve Doğrular: İnsan

Hayat, insanoğluna birçok şey bahşetmiştir. Bu uzun yolda aklımızı çelebilecek, bizi ilerlediğimiz güzergahtan çıkartacak, kısacası pusulamızı saptıracak etkenler olabileceği gibi bazen de herhangi bir dış kuvvetin etkisi olmadan kendi kendimize yoldan çıktığımız anlar olabilir. Tüm bunların sonucunda yanlış seçimler yaparız ve beraberinde istemediğimiz sonuçlarla karşı karşıya geliriz. Bu dönemlerde zamanı geriye çevirmek ve yaşamış olduğumuz durumun tüm izlerini silmek isteriz; pişmanlık duygusu tüm benliğimizi sarmış, "Keşke"lerle mücadele dönemi başlamıştır. Oysa tam da bu noktada unuttuğumuz bir şey vardır: insan hatalarıyla var olur. Bizi biz yapan doğrularımız olduğu kadar, yanlışlarımız da mevcuttur. Bunun yanı sıra bizi oluşturan iyi yönlerimizi kabullenerek kötü yönlerimizi reddetmemiz de benliğimize zarar verecektir.

Yapılan davranışlarda bireyin karakteristik izlerini gözlemlemek mümkündür. Bu izler, doğru davranışlarda olduğu gibi yanlışlarda da görülmektedir. Beyni sürekli olarak geçmişte yapılmış olan hataları unutmaya zorlamak, aslında bu hataların gelecekte tekrarlanmasını sürekli hale getirebilir. Bunun yerine kişinin yapması gereken; yanlışlarını hatırlamak, analiz etmek, kabullenmek ve sonrasında onları tamir etmektir. Kabul etmediğiniz, devamlı olarak reddettiğiniz şey aslında sizi siz yapan faktörlerden bir tanesidir.

Yaşam boyunca, olaylar karşısında gösterdiğimiz tepkilerin yanı sıra - doğru ya da yanlış olarak nitelendirdiğimiz davranışlarımız - kişilik özelliklerimizi de benzer bir sınıflandırma içerisine sokarak, çevremizdeki çoğunluk tarafından kabul görmüş ya da olumlu karşılanmış özelliklerimizi sahipleniriz, belirtilen duruma ters düşen özelliklerimizi ise dışlarız. Örneğin dürüst, sadık ve vefakar biri olmamızın yanında alıngan ve kıskanç biri olabiliriz. İşte tam bu noktada bir ayrıma giderek kendimizi dürüst, sadık ve vefakar biri olarak nitelendirir, diğer iki faktörü göz ardı ederiz. Halbuki aynı zamanda alıngan ve kıskanç biri olduğumuzu da kabullenebilsek, bu özelliklerimize de sahip çıkabilsek belki de kendimizi daha iyi tanıyacak ya da rahatsızlık duyduğumuz bu yönlerimizi olumluya çevirebilmek adına sağlam adımlar atıyor olacağız.

İnsan kendini sevmeye ve kendiyle bütünleşmeye, hatalarını kabullenmeyle başlar. Değişimin ve ilerlemenin kuralı, geçmişi yok saymak değil; geçmişten, geleceğin rotasını çıkarmaktır.